Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, Haydar Aliyev Avrasya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin düzenlediği “Türk Devletleri Teşkilatı Vizyonu ve Aksakallar Konseyi’nin Rolü” etkinliğinde öğrencilerimiz ve mensuplarımızla bir araya geldi.
24 Mayıs Salı günü İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi’nde gerçekleştirilen etkinliğe öğrencilerimizin yanı sıra basın mensupları da yoğun ilgi gösterdi.
Etkinlikte konuşan Binali Yıldırım, bu davet vesilesiyle Üniversitemizde öğrencilerle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti zikrederek başladığı konuşmasında, medeniyetimizin yetiştirdiği büyük bir ilim adamının adını taşıyan Üniversitemizin, buna uygun olarak kendisinden beklentileri fazlasıyla karşıladığını, sadece sosyal bilimler alanında değil, küresel alanda etkili olma vizyonu ve bu vizyona dönük faaliyetleriyle de rafine bir üniversite olduğunun altını çizdi.
“Birlikte kuvvet, ayrılıkta azap olduğunu biliyoruz” sözleriyle konuşmasına devam eden Yıldırım, Türkiye olarak bulunduğumuz coğrafya ve tarihsel birikimimizin gereğini yerine getirdiğimizi belirterek, Türkiye’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nda üstlendiği lokomotif rol ve lokomotif ülke pozisyonunun bunun yansıması olduğunu ifade etti.
“Türk devletleri, mevcut toplam yüz ölçümleri ve nüfusları olarak dünyadaki oransal ağırlıklarından çok daha fazlasını ihtiva ediyor. Bu noktada da lokomotif rol ve ülke Türkiye. Türk devletleri, dünya ekonomisinde toplam 700 milyar dolarlık bir ticaret hacmine sahip. Fakat bu ülkelerin kendi içlerindeki ticarete baktığımızda, 700 milyar dolar içinde yalnızca 16 milyar dolarlık bir hacim görüyoruz. Teşkilat olarak önce kendi içimizdeki refah farklılıklarını ortadan kaldırmalıyız ki bu da kendi aramızdaki ticareti artırmakla mümkün. Dolayısıyla bu rakam bile, daha çok yol almamız gerektiğini gösteriyor.” diyerek sözlerine devam eden Yıldırım, Teşkilat’ın oldukça zahmetli bir sürecin sonunda bugünlere geldiğini, gelinen noktanın daha iyi anlaşılması için, gerek ülkemizin gerekse Türk devletlerinin son 100 yılının iyi anlaşılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Bugün Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kurumların etkinliğinin ve ağırlığının daha çok sorgulandığı değerlendirmesinde bulunan Yıldırım, Cumhurbaşkanımızın “Dünya 5’ten büyüktür” söyleminin, daha adil ve yaşanılır bir dünya için yapılması gereken bu sorgulamaya büyük katkı sunduğunu ifade etti.
Tarihsel perspektiften Teşkilat’ın kuruluşuna ve misyonuna dair de kısa bir değerlendirmede bulunan Yıldırım, dünya siyasal ve ekonomik sisteminin yeni bir dönüşümden geçtiği günümüzde özellikle bölgemizde son yıllarda yaşanan siyasal çalkantılara dikkat çekerek, mevcut konjonktürün Teşkilat’ın rolünü daha da gözler önüne serdiğini belirtti. Küreselleşme ile birlikte yaşanan iletişim ve ulaşım kolaylıklarının, Teşkilat’ın bugünlere gelmesinde itici güç olduğunu ifade eden Yıldırım, Türk devletleri olarak aramızdaki entegrasyonu ve iş birliğini hızlandırmanın önemli bir boyutunun da eğitim boyutu olduğunu, ülkemizin Türk dünyasından on binlerce öğrencinin eğitimlerinde ev sahipliği yaptığını sözlerine ekledi.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvuruları başta olmak üzere dış politika gündemine dair değerlendirmelerini de paylaşan Yıldırım, konuşmasının devamında Aksakallar Konseyi’nin Teşkilat içindeki rolünden ve üstlendiği vazifelerden bahsederek, Konsey için dönüm noktasının son yapılan Liderler Zirvesi olduğunu, bu zirvede Teşkilat bünyesinde daha öncesinde de var olan ancak etkinliği sınırlı Aksakallar Konseyi’ne dair mevzuatın güncellenerek Konsey’in güçlendirildiğinin altını çizdi.
Etkinlikte açılış konuşmalarını gerçekleştiren Mütevelli Heyeti Başkan Vekilimiz Necmeddin Bilal Erdoğan ise, Haydar Aliyev Avrasya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezimizin, ülkemizin menfaatleri açısından stratejik çalışmalar yapmak için kurulduğunu belirterek, “Dünyada yaşanan çeşitli krizler, ekonomik çalkantılarla birlikte, dünyanın merkezinin Batı'dan Doğu'ya kaydığı bir süreci yaşıyoruz. O nedenle, çok doğru bir zamanda Teşkilat'ın profilinin yükseldiğini görüyoruz.” sözleriyle konuşmasına devam etti. Erdoğan, Türk Dünyası'nın bizler için bir komşuluk, bir gönül coğrafyası olduğunu bilmemiz, öğrencilerimizin de bunu farkederek çalışmalarını bu alana bu alana kaydırmalarının önemine işaret etti.
Rektörümüz Prof. Dr. Atilla Arkan da etkinlik açılığında yaptığı konuşmada tek tek fertlerden toplumlara, devletlerden uluslararası aktörlere, çok hızlı bir değişim-dönüşüm sürecinin içinde olduğumuzu ve bu değişim sürecinin, çok boyutlu değerlendirme ve analizleri gerekli kıldığını ifade ederek, insanlığın yakın bir zamanda karşılaşacağı muhtemel krizlere, zorluklara ve meydan okumalara dair sağlıklı öngörülerde bulunmanın, fark yaratan politikalar ile kültür ve medeniyetimize uygun alternatif çözüm yolları geliştirmenin ve özellikle politika yapıcılara kurumsal anlamda yol gösterici olmanın önemine işaret etti.
İbn Haldun Üniversitesi olarak bu sorumluluğun farkında olduğumuzu ifade eden Prof. Arkan, gerek yetiştirdiğimiz lider öğrencilerle gerekse Haydar Aliyev Avrasya Araştırmaları Merkezi gibi merkezlerimizde yürüttüğümüz çalışmalarla, ülkemizin 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşmasında ve lokomotifi olduğu Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeleri daha yukarıya taşımasında ciddi katkılar vereceğimize yürekten inandığını sözlerine ekledi.
İbn Haldun Üniversitesi Haydar Aliyev Avrasya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yaşar Sarı’nın Merkez’in misyon, vizyon ve faaliyetlerine dair; Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Kocaman’ın da Teşkilat’ın tarihçesine dair kısa birer sunum yaptığı “Türk Devletleri Teşkilatı Vizyonu ve Aksakallar Konseyi’nin Rolü” etkinliği, konuğumuz Binali Yıldırım’a hediye takdimi ve hatıra fotoğraflarının çekilmesinin ardından sona erdi.