Entelektüel Etkileşim Buluşmaları serisinin dördüncü oturumu, 25 Mart 2025 Salı günü saat 14.00’te Teoman Duralı Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Etkinlikte yapay zekanın teorik ve pratik yönleri, tarihsel gelişimi, karar destek sistemleri ve sağlık sektöründeki inovatif uygulamaları konuşuldu.
Etkinliğin moderatörlüğünü İbn Haldun Üniversitesi’nden Prof. Dr. Selim Zaim üstlendi. Oklahoma Üniversitesi’nden Prof. Dr. Dursun Delen, yapay zekanın gelişim sürecini ele alarak erken aşama AI sistemlerinden modern yapay zekaya uzanan süreci detaylandırdı. 1950’lerdeki kural tabanlı sistemlerden 1980’lerin uzman sistemlerine; 1990’ların veri odaklı yaklaşımlarına ve 2010’larda derin öğrenme tekniklerinin yükselişine değindi. 2017 sonrası dönemde büyük dil modellerinin GenAI çağının temelini oluşturduğunu vurguladı. Yapay zekanın insan zekasını nasıl taklit ettiğini örneklerle anlatarak, sağlık sektöründeki inovasyon sürecine odaklandı. “Derin öğrenme”, “makine öğrenimi” ve “doğal dil işleme” gibi tekniklerin yapay zekanın daha karmaşık görevleri yerine getirmesine nasıl olanak tanıdığını vurguladı.
Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Enes Eryarsoy ise veri madenciliği, bilişim teknolojilerinin adaptasyonu üzerine konuştu ve Prof. Delen ile etkileşimli giderek konuyu detaylandırdı. Arap dünyasının ve İslam medeniyetinin altın çağının matematik -ve dolaylı yoldan AI- alanındaki katkılarına da göndermede bulunan Prof. Eryarsoy, ChatGPT ve DeepSeek gibi modern sistemlerin gelişimini örneklerle açıkladı. Ayrıca, karar destek sistemleri ve "Umwelt" kavramı üzerinde durarak yapay zekanın dünyayı nasıl farklı bir algılayış biçimiyle deneyimlediğini açıkladı.
Konuşmalarda, yapay zekanın “oyun teorisiyle ilişkisi” ve “Deep Blue” gibi sistemlerin tarihi dönüm noktaları olarak nasıl bir rol oynadığı da ifade edildi. Prof. Dr. Enes Eryarsoy, nörobilim alanındaki çalışmalarıyla tanınan António Damásio’nun görüşlerine atıfta bulunarak, duyguların karar verme süreçlerindeki rolünü yapay zeka perspektifinden ele aldı. Denetimli makine öğrenmesi tekniklerinden biri olan “sınıflandırma algoritmalarının” sağlık, finans ve pazarlama gibi sektörlerde nasıl uygulandığına dair bilgiler verdi.
ChatGPT gibi büyük dil modellerinin “bağlamı anlama yeteneği” ve “tutarlı yanıtlar üretme kabiliyeti” üzerine değerlendirmeler, yapay zekanın insan-makine etkileşimindeki rolünün daha iyi kavranmasına olanak tanıdı. Program, yapay zekanın akademik dünyadaki ve ilgili sektörlerdeki yeri, uygulama alanları ve gelecekteki potansiyeli üzerine derin bir tartışma ortamı sundu. Öğrenciler, bu tartışmalar sayesinde gelecekteki çalışmalarına yön verecek önemli ipuçları aldılar.