İbn Haldun Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Yeşilay Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, Türkiye'de 14 yaş grubundaki çocukların yüzde 10'unun teknoloji bağımlısı olabileceği tahminlerinin yapıldığı bir ortamda aileleri uyardı. Prof. Öztürk, teknoloji bağımlılığının madde bağımlılığından farkının olmadığını ve ağır depresyona neden olduğunu söyledi.
Sabah gazetesine konuşan Prof. Öztürk, teknoloji bağımlısı olan çocukların ağır depresyonlara girebileceğini belirterek "İntihar düşüncesine varan davranış bozukluları yaşayabilirler. Bu çocukların okul hayatı da bitiyor. Özellikle lisede olanlar okula devam etmiyor" dedi. Öztürk "Çocuğunuzu korumak için eve arkadaşlarını çağırın. Evde oyun oynasınlar. Evi dağıtsınlar ama bilgisayar oynamasınlar" ifadelerini kullandı.
Öztürk teknoloji bağımlılığının eylemsel bir bağımlılık olduğunu belirterek "Madde bağımlılığıyla aynı durum söz konusu. Teknoloji bağımlılığında da giderek artan tarzda bir kullanım vardır. 1 saatle başlar 5 saate kadar gider. Bırakıldığında çok yoğun bir yoksunluk ve sıkıntı yaşanır. Madde bağımlılığında olduğu gibi çocuğun elinden tablet, bilgisayar ya da cep telefonu aldığında kriz çıkarır. Kendine zarar verir. Öfke nöbetleri yaşar" dedi. Teknoloji bağımlılığıyla birlikte çocuklarda hem fiziksel hem de psikolojik birçok sorunun görülebileceğine dikkat çeken Öztürk "Yaşam kaliteleri çok düşüyor. Ders çalışmıyor. Uykusuz kaldığı için sabah okula gidemiyor. Duruş bozuklukları oluşuyor. Sosyal anlamda da geri gidiyor. İçe kapanıyor. Zaman yönetimini kaybediyor. Zihinsel üretkenliği yok oluyor" diye konuştu.
Bilgisayar oyunu üreticilerinin insan doğasında olan ancak değerlerimizle baskılamaya çalıştığımız şiddet, öfke gibi dürtüleri açığa çıkardıklarını anlatan Öztürk "5-6 yaşlarında bir çocuk bu oyunlarla oynarsa hiçbir değer eğitimiyle tehlikeli dürtülerini baskılayamazsınız" dedi. Öztürk çocukları teknoloji bağımlılığından korumak için 3 yaş öncesi çocukların televizyon dahil olmak üzere kesinlikle erkanlardan uzak tutulması gerektiğini, okul dönemine kadar ekranın kontrollü kullanılması ve sürenin tek seferde 15 dakikayı geçmemesini gerektiğini vurguladı. İçerik ne olursa olsun, çocuğun anne ve babası ile birlikte ekran izlemesinin önemini vurgulayan Prof. Öztürk, "Okul döneminde ise şiddeti meşru gösteren her türlü içerikten sakınılmalı. Daha sportif ve stratejik oyunlar oynanmasına izin verilmeli. En çok 45 dakika oynanmalı. Hatta çocukla sözleşme yapılmalı ve süreç ve içerik konusunda sözleşmeye uyacağı konusunda onun imzası alınmalı. Anne ve babalar oyun süresinin bitmesine yakın 'Şu kadar süren kaldı' uyarı yapmalı" diye konuştu. Prof. Öztürk, çocuğun okuldan eve geldikten sonraki süreçte internetin yerine başka bir alternatif koyulmasının önemine de vurgu yaparak, resim, sinema, tiyatro ya da arkadaşların eve çağrılmasının iyi bir alternatif olacağını belirtti. Prof. Öztürk, "Bırakın ev dağılsın" dedi.
Prof. Öztürk sanal oyunlar ile kumarın da bir bağımlılık çeşidi olarak literatüre girdiğini anlatarak, bu konuda öğretim görevlisi olduğu İbn Haldun Üniversitesi'nde bilimsel çalışmalar yaptıklarını vurguladı. Prof. Öztürk, "Teknoloji bağımlılığı konusunda daha çok tez yazılmasını istiyoruz. Bu konuyu Türkiye olarak erken fark ettik. Erken dönemde müdahale ederek çocuklarda teknoloji bağımlılığının önüne geçebiliriz" dedi. İbn Haldun Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mücahit Öztürk'ün Sabah gazetesine verdiği röportajı buradan okuyabilirsiniz.