Geçtiğimiz aylarda yayınlanan Şehâbeddin es-Sühreverdî’nin “Avârifü’l-Maârif – Tasavvufun Esasları” başlıklı eserinin ardından, Prof. İrfan Gündüz’ün yayına hazırladığı “Tarîkatlar ve Silsileleri - Kādiriyye Silsilenâmesi” ile “Tarîkatlar ve Silsileleri - Melâmîlik” kitapları da Haziran 2022 itibariyle İber Yayınları’ndan çıktı.
Sadık Vicdânî’ye ait her iki eser de seçkin kitapevlerinden ve kitap satış sitelerinden temin edilebilir.
Sâdık Vicdânî, tarîkatlar ve silsilelerini kavramsal ve tarihsel olarak ele aldığı bu ansiklopedik eserini Melâmîlik, Kādiriyye Silsilenâmesi, Halvetiyye Silsilenâmesi, Sûfî ve Tasavvuf Kelimelerinin Asıl ve Menşe’leri Hakkında Tedkîkāt ve Muhâkemât başlıklarını taşıyan dört ciltlik bir seri halinde hazırlamıştır. Serinin giriş bölümünde Vicdânî; tasavvufun kaynağının, şarkiyatçıların iddia ettiği gibi Hıristiyanlık, İran, Hint ve Yunan öğretileri değil, Kur’an ve Sünnet olduğunu vurgular. Bu bakımdan, serinin temel gayesi; tasavvufî düşünce ve yaşayışın, İslâm coğrafyasının kendine özgü düşünme ve yaşama biçimlerinden beslenerek, şerîat-tarîkat bütünlüğünü kaybetmeden yüzyıllar içinde kademeli olarak gelişip genişlediğini ortaya koymak ve bu gelişimi detaylarıyla kaydetmektir.
Serinin ikinci kitabı olan bu eserde Vicdânî, Kādiriyye tarîkatının kurucusu Abdülkādir-i Geylânî’nin ve halîfelerinin hayatını ele almış; Kādiriyye tarîkatının tarih boyunca çeşitli coğrafyalarda ortaya çıkan şubelerini ve silsilelerini kaydetmiştir. Serinin genel yapısı doğrultusunda, tarihsel anlatısının yanı sıra “ricâlü’l-gayb”, “hırka”, “evrâd” ve “ezkâr” gibi tasavvuf kavramları da çeşitli kaynaklara atıflarla izah edilmiştir. Metinde ayrıca Kādiriyye-Eşrefiyye evrâdının metni, tercümesi ve şerhine de yer verilmiştir.
Sâdık Vicdânî, tarîkatlar ve silsilelerini kavramsal ve tarihsel olarak ele aldığı bu ansiklopedik eserini Melâmîlik, Kādiriyye Silsilenâmesi, Halvetiyye Silsilenâmesi, Sûfî ve Tasavvuf Kelimelerinin Asıl ve Menşe’leri Hakkında Tedkîkāt ve Muhâkemât başlıklarını taşıyan dört ciltlik bir seri halinde hazırlamıştır. Serinin ilk kitabı olan bu elinizdeki eserin giriş bölümünde Vicdânî; tasavvufun kaynağının, şarkiyatçıların iddia ettiği gibi Hıristiyanlık, İran, Hint ve Yunan öğretileri değil, Kur’an ve Sünnet olduğunu vurgular. Bu bakımdan, serinin temel gayesi; tasavvufî düşünce ve yaşayışın, İslâm coğrafyasının kendine özgü düşünme ve yaşama biçimlerinden beslenerek, şerîat-tarîkat bütünlüğünü kaybetmeden yüzyıllar içinde kademeli olarak gelişip genişlediğini ortaya koymak ve bu gelişimi detaylarıyla kaydetmektir.
Şerîat ve tarîkat kavramlarını açıkladığı ve Melâmîliğin Kalenderî tavırdan farkını ortaya koyduğu ilk kısımda Vicdânî, Melâmîliğin aslında müstakil bir tarîkat olmadığını ve fakat “turuk-ı aliyyede, gayeye riyâsızca vüsûl için seçilmiş ve tercih edilmiş, yüce bir meslek ve meşreb” olduğunu ifade eder. Bayrâmî Melâmîleri ile Muhammed Nûrü’l-Arabî’ye nisbet edilen son dönem Melâmîliğini ele aldığı ikinci ve üçüncü kısımlarda ise tarihsel gelişimi içinde Melâmî anlayışın temel kavramlarının ve önde gelen Melâmîlerin izini sürer.