Yükleniyor, lütfen bekleyiniz.

İbn Haldun Akademi’nin İkinci Hafta Oturumları Tamamlandı

06.05.2024
İbn Haldun Akademi’nin İkinci Hafta Oturumları Tamamlandı
‘Seyreltilmiş Zamanlar’ temalı İbn Haldun Akademi’nin ikinci haftasında kıymetli hocalarımız seminer dizilerine devam ederken Türk müziğinin duayeni Cinuçen Tanrıkorur’un hayatı ve karakteri anıldı.

İbn Haldun Akademi’nin 4 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleşen ikinci hafta oturumları yine yoğun bir katılıma ev sahipliği yaptı. Bu yıl Seyreltilmiş Zamanlar temasını benimseyen İbn Haldun Akademi’de Tarih Bölüm Başkanımız Prof. Halil Berktay ve Felsefe Bölüm Başkanımız Doç. Enis Doko, iki haftalık seminer dizilerinin ikinci oturumunu gerçekleştirdiler. 

Mahallelerimiz Ayrıştığı Sürece Türkiye Birleşmeyecek 

“Büyük Davaların Gölgesinde” isimli seminer dizisinin ikinci ve son oturumunda Prof. Halil Berktay, Türkiye’de sağ ve sol mahallenin mezhepleşmeye varacak ayrışmasından duyduğu rahatsızlığı ve dışarıyla teması reddedip kendi içinde yaşamakta ısrar eden bu düzen var olduğu sürece Türkiye’nin gerçek anlamıyla tek bir toplum olamayacağı görüşünü dile getirdi. Sol mahalleden geldiği ve kendini sol demokrat olarak tanımlayabileceğini ekleyen Prof. Berktay, sosyalizmin sadece komünist partinin iktidarına indirgenip indirgenemeyeceği sorunsalını irdeledi. 

İbn Haldun Akademi’nin bu yılki teması olan Seyreltilmiş Zamanlar’ın pek çok çeşitli çağrışımlar içerdiğine ve perspektife göre farklı anlamlar barındıran özelliğine değinen Prof. Berktay, temanın artık bitmiş olan büyük davalardan ve tükenmiş olan dönemlerden bahsettiği seminerlerindeki öze son derece uyduğunu da ekledi. 

Prof. Halil Berktay Hocamızın “Büyük Davaların Gölgesinde” isimli seminer dizisi kendisine hediyesinin takdiminin ardından sona erdi.

Geleneksel Değerlerimizin İçi Boşaldıkça Ahlaksızlaşıyoruz 

Prof. Halil Berktay’ın ardından “Erdemden Sonra: Hazcılık ve Tüketim Çağında Mutluluk ve Anlam Arayışı” seminerinin son oturumunda Doç. Enis Doko, temel sorunun “Ne yapmalıyım?” değil “Nasıl bir insan olmalıyım?” olduğunu vurguladığı konuşmasında Stoacılık, Aristoculuk, Budizm, Janizm ve Konfüçyusçuluk gibi genel felsefi ahlak kuramlarına değindi. Aydınlanmanın öne çıkardığı ahlak anlayışının gün sonundaki başarısızlığına ve bariz sebeplerine yeniden değinen Doç. Doko, günümüzde revaçta olan tüketmeyi teşvik etmenin de geleneği yok ettiğini ifade etti. Örneğin nesilden nesile bir değer aktarımı niteliği taşıyan çeyiz adetinin günümüzde içinin boşaltıldığı ve tüketime azmettiren bir gösteriş materyaline dönüştüğünü ifade eden Doko, kapitalizmin amacının tam da bu olduğunu belirtti. 

Doç. Enis Doko, “Erdemden Sonra: Hazcılık ve Tüketim Çağında Mutluluk ve Anlam Arayışı” isimli seminer dizisini tüketen insanın asla nihai huzura eremeyeceğini ifade ederek sonlandırdı.

Doç. Enis Doko’nun “Erdemden Sonra: Hazcılık ve Tüketim Çağında Mutluluk ve Anlam Arayışı” isimli seminer dizisi, kendisine hediye takdimin ardından sona erdi.

Prof. Halil Berktay ve Doç. Enis Doko’nun seminerlerinin ardından İbn Haldun Akademi’nin Rol Model Konuşmaları kapsamında Prof. Gülçin Yahya Kaçar ile öğrencisi olduğu Türk müziği duayeni Cinuçen Tanrıkorur’u konuştuk. 

Cinuçen Tanrıkorur İçin Türkçe, Musikinin de Önündeydi

Bir milletin medeniyetini âlimler ve sanatkârların oluşturduğunu ifade eden Prof. Kaçar, Cinuçen Tanrıkorur Hoca’nın idealist, titiz, mükemmeliyetçi ve entelektüel bir sanatkar olduğunu ekledi. Babası Zaferşan Bey’in kendisine Cinuçen ismini koymasındaki motivasyonunun “Her vakit galip gelen” anlamına gelen Öz Türkçe bir isim olmasından ileri geldiğini belirten Prof. Kaçar, Tanrıkorur’un ciddi rahatsızlıklarına rağmen pek çok eser bıraktığı, kitaplar yazdığı, dünyayı dolaştığı ve asla hayattan kopmadığını da vurguladığı konuşmasında ünlü müzisyenin kendisini bir Mevlana aşığı olarak tanımladığını da ifade etti. Konuşmacı ayrıca Cinuçen Tanrıkorur için Türkçe hassasiyetinin musikiden önde geldiğini de vurguladı.

Kaçar, sahnede hem çalan hem söyleyen ilk sanatçı unvanını taşıyan Cinuçen Tanrıkorur’un mütevazı kişiliği ve örnek sanatçılığından bahsettiği konuşmasının ardından Prof. Kaçar, udu ile, yüz yüze ve çevrimiçi katılımcılara özel parçalar icra ettiği kısa süreli bir müzik ziyafeti sundu. 

Prof. Gülçin Yahya Kaçar’ın konuşmasının ardından kendisine Rektör Yardımcımız ve Hukuk Fakültesi Öğretim Üyemiz Prof. Ali Yeşilırmak tarafından hediye takdim edildi. 

Fotoğraflar