Yükleniyor, lütfen bekleyiniz.

Yapay Zeka Çağında Sosyal Bilimlerin Geleceği Ne Olacak; Enis Doko Anlattı

14.02.2019
Yapay Zeka Çağında Sosyal Bilimlerin Geleceği Ne Olacak; Enis Doko Anlattı
Felsefe Bölümü öğretim üyemiz Dr. Enis Doko, “Yapay Zeka Çağında Sosyal Bilimler” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi.

Başakşehir ve çevresindeki orta öğretim kurumlarından başarılı öğrencileri Üniversitemizde ağırladığımız İbn Haldun Konferansları’nın ikincisinde, Felsefe Bölümü öğretim üyemiz Dr. Enis Doko, “Yapay Zeka Çağında Sosyal Bilimler” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi.

13 Şubat 2019 Çarşamba günü Başakşehir Yerleşkemizdeki Mukaddime Salonu’nda gerçekleşen konferansta Dr. Öğr. Üyesi Doko, yakın gelecekte hayatımızın her alanında karşımıza çıkacak olan yapay zeka teknolojisi ve robotların bilimden sanayiye, kültürden siyasete olası etkilerine ve soru işaretlerine dair ufuk açıcı ve ilgiyle takip edilen bir sunum yaptı. Ayrıca teknolojik ilerlemelerin gelecekte hangi mesleklerin önemini daha da artıracağı üzerine aydınlatıcı bilgiler verdi. “Robotlar yakın gelecekte fiziksel güç isteyen işlerde insanların yerini tamamen alacak. Bu değişim ekonomileri de ciddi bir şekilde etkileyecek” sözleriyle konuşmasına başlayan Dr. Öğr. Üyesi Enis Doko, insanların genelde işgücü kaynağının değişimine odaklandığını fakat bu meselenin başka birçok hususta daha insan hayatını etkileyeceğini belirtti.

Öngörülebilirlik İsteyen, Güç ve Dikkate Dayalı Meslekler Ortadan Kalkacak

Yapay zekanın en önemli özelliğinin öğrenebilme yeteneği olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Doko, “makine öğrenmesi” denilen bu kavramı da detaylıca açıkladı. Buna göre, insan, yaptıkça, gördükçe tecrübe kazanıyor ve tecrübe zamanla oluşuyor; buna karşın makineler söz konusu tecrübî birikimi bir anda işleyip analiz edebiliyor; dolayısıyla daha hızlı ve optimum çözümü bulana kadar daha çok tekrara dayalı… İnsan ezberliyor, makine ise kendini simule ederek öğreniyor; insan duygusal, zihni bazı durumlarda çeşitli nedenlerle bulanık; makinede ise hata oranı nerdeyse sıfıra yakın… Sunumuna örneklerle devam eden Enis Doko, mesela tıp biliminde makinelerin not edilmiş bütün tanıları işleyerek bir anda yüz binlerce ameliyatın tecrübesine sahip olabildiğini, ya da satranç oyununda makinelerin binlerce oyunu izleyerek milyonlarca hamleyi işleyebildiğini ve bundan dolayı makinelerin hiçbir hesap yapmadan bu işlenmiş tecrübeleriyle dünya satranç şampiyonunu yenebildiğini sözlerine ekledi. Yapay zeka teknolojisinin iki temel işlevinden birinin “öngörülebilir” veya güç ve dikkate dayalı her şeyi, her mesleği insandan çok daha iyi bir şekilde yapabilmesi olduğunu belirten Dr. Enis Doko, ikinci ve daha ileri aşamanın ise program yazan programlar, kod yazan makineler olduğunu söyledi. Dolayısıyla bunlara dayalı mühendislik, tıp, yazılımcılık gibi geleneksel ya da modern birçok meslek kolunda işgücünün gelecekte robotlardan oluşacağını sözlerine ekleyen Dr. Doko, fakat robotların insanlardan daha iyi yapamayacağı ya da hiç yapamayacağı şeyler olduğunu da vurguladı.

Sosyal Bilimler, İnsan Var Oldukça Yaşayacak

Bunlardan birisinin “empati” olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Enis Doko, bunun insana özgü bir meleke olup, mesela psikoloji ilminin ya da hemşirelik gibi yüksek empati gerektiren mesleklerin bu sebepten ötürü insan var oldukça yaşayacağını belirtti. Keza felsefe gibi sosyal bilimlerin de canlılığından hiçbir şey kaybetmeyeceğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Enis Doko, ünlü yatırımcı ve milyarder Mark Cuban’a atıf yaparak şunları söyledi: “Mark Cuban’a göre gelecek 10-15 yılda felsefeciler bilgisayar mühendislerinden daha çok aranan ve kazanan insanlar olacaklar. Zira yapay zeka programcılardan daha iyi program yazabilecekken, yapay zeka çağında felsefecilerin sahip olduğu kritik düşünme, global perspektiften bütüncül bakma yeteneği en çok aranan yetenekler olacak.” Dr. Öğr. Üyesi Enis Doko, konuşmasının devamında bilgisayarların, yapay zeka teknolojisinin optimum çözümleri seçtiğini, fakat sezgilerimizle kavradığımız meselelerde çaresiz kaldığını dile getirerek, buna en güzel örneğin “Trolley Problemi” olarak bilinen ve neyin doğru neyin yanlış olduğunun tamamen insanın sezgisine ve vicdanına bağlı olduğu durumlarda yaşandığını, makinelerin uygulayacağı “optimum” çözümün her zaman “doğru-iyi-güzel” çözüm olmayabileceğini sözlerine ekledi. Büyük şirketlerin, yapay zekayla çalışan fabrikaların karar alma süreçlerine muhakkak sosyal bilimcileri dahil edeceğinin fütüristlerin de öngördüğü bir hakikat olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Enis Doko, ilgiyle takip edilen sunumuna, liseli öğrencilerin yönelttiği sorulara cevap vererek son verdi.

İbn Haldun Konferansları’nda Sosyal Bilimlere Dair Merak Edilenler Yanıt Buluyor

Alanında uzman konuşmacıların katılımıyla başarılı lise öğrencilerine yönelik düzenlediğimiz İbn Haldun Konferansları’nda, psikolojiden uluslararası ilişkilere, sosyolojiden din bilimlerine, iktisattan hukuka sosyal bilimlerin hemen her alanına dair bilgilendirmeler yapılıyor, sosyal bilimlere dair merak edilenler cevaplarını buluyor. Geçtiğimiz ay düzenlene konferansların ilkinde, Rektörümüz Prof. Dr. Recep Şentürk, “Sosyal Bilimci: Deney Tüpünün İçindeki Gözlemci” başlıklı bir konuşma gerçekleştirmişti.

İbn Haldun Konferansları, gelecek ay sosyal bilimlerde merak edilenlerin yanıt bulacağı yeni bir programla devam edecek.

Fotoğraflar